Mersin’de mutlaka gezilmesi gereken 7 yer: Buraları gezmeden şehirden ayrılmayın!

Mersin, tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve lezzetli mutfağıyla öne çıkan bir şehir olarak Türkiye’nin güneyinde yer almaktadır. Hem tarih tutkunları hem de doğaseverler için birçok ilginç noktaya ev sahipliği yapmaktadır. Mersin’i keşfetmek isteyen ziyaretçiler için kentin önemli gezilecek yerleri listesini paylaşıyoruz. Tarihi ve doğal güzellikleriyle bir Akdeniz kenti olan Mersin’in tarih boyu birikimiyle oluşan gezi rehberinde hayranlık uyandıran bölgeleri sizlerle paylaşıyoruz.

İşte Akdeniz’in incisi Mersin’de gezilecek yerlerden bazıları:

TARİHİ TARSUS ŞEHRİ

Mersin’in tarih kokan ilçelerinden biri olan Tarsus, birçok önemli tarihi ve kültürel mirası içinde barındırır. Kentin nüfusu en kalabalık ilçelerinden olan Tarsus’ta, St. Paul Kilisesi, Cleopatra Kapısı ve tarihi çarşıları ziyaret ederek antik atmosferin keyfini çıkarabilirsiniz.

SİLİFKE KALESİ

Son günlerde yoğun göç alan Silifke ilçesinde bulunan bu tarihi kale, Akdeniz’in muhteşem manzarasına hakim bir konumda yer almaktadır. Kaleyi ziyaret ederek hem tarihi bir atmosferde dolaşabilir hem de eşsiz deniz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

Silifke Kalesine çıkacaksanız hemen belirtelim ki en güzel zaman dilimi gün batımına yakın saatlerdir. Güneşi arkanıza alıp kaleden Silifke kent merkezine baktığınızda harika bir manzara ile karşılaşacaksınız. Helenistik dönemde 184 m yükseklikte bir akropol üzerine inşa edilen kale 1471 yılında Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı imparatorluğu’ na dâhil olmuştur. Evliya Çelebi (1611-1682) seyahatnamesinde, 23 burcu olan Silifke kalesinin içinde 60 kadar ev ve bir camii olduğunu yazmıştır.

UZUNCABURÇ ANTİK KENTİ

Mersin’in tarihi zenginliklerinden biri de Uzuncaburç Antik Kenti’dir. Roma dönemine ait kalıntıları görebileceğiniz bu antik kent, tarih meraklıları için önemli bir durak olabilir. Mersin’in en önemli ve en iyi korunmuş tarihi kalıntıları Silifke’nin 30 km kuzeyindeki Uzuncaburç beldesindedir. Helenistik çağda merkezi Uzuncaburç’un 4 km doğusundaki (Ura) OlbaKrallığı’nın ibadet yeri olan bugünkü Uzuncaburç yerleşim yeri, Roma döneminde, İ.S. 72 yılında İmparator Vespasianus zamanında Olba’dan ayrılarak Diocaesarea (Tanrı-İmparator Kenti) adıyla özerk, kendi adına para basabilen yeni bir site durumuna getirilmiştir. Diocaesarea’daki Zeus Tapınağı, burç ve piramit çatılı anıtmezar Selefkoslar, yani Helenistik; sütunlu cadde, tiyatro, tören kapısı, çeşme, Şans Tapınağı ve Zafer Kapısı Roma döneminden kalma yapılardır.

MERSİN MARİNA

Modern bir atmosfere sahip olan Mersin Marina, şehrin kalbinde yer almaktadır. Yat limanı, kafe ve restoranlarıyla dolu bu bölge, akşam saatlerinde özellikle canlı ve keyifli bir ortam sunar. İçerisinde birçok alışveriş ve eğlence merkezinin bulunduğu Marina, şehrin kalbinin attığı noktalardan birisi.

KANLIDİVANE

Mersin’in tarihine ışık tutan bir diğer önemli nokta da Kanlıdivane’dir. Roma dönemine ait kalıntıları içeren bu antik kent, tarih severler için oldukça ilgi çekicidir. Kanlıdivane ören yeri Mersin’in yaklaşık 50 km batısında yer almaktadır. Antik Kent’e Erdemli İlçesi’ne bağlı Ayaş Beldesi’nin, Yemişkumu Mahallesi’nden kuzeye sapan 3 km’lik yolla ulaşılmaktadır. Antik Kent bölgedeki 142 m uzun eksene, 95 m kısa eksene, 50 m derinliğe sahip, 413 m çevre ölçümü ile 12.000 m2 alandan oluşan en büyük obruklardan birisi olan Kanlıdivane obruğu etrafında kurulmuştur.

MERSİN ARKEOLOJİ MÜZESİ

Mersin Arkeoloji Müzesi, bölgedeki arkeolojik kazılardan elde edilen eserleri sergileyerek ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunmaktadır. Antik döneme ait eserleri inceleyerek şehrin tarihine daha yakından tanıklık edebilirsiniz.

Müzede toplam 1435 adet eser sergilenmektedir. Ziyaretçiler, giriş katında bulunan zaman tünelinde tarihe bir yolculuk yapma, kronolojik sergi salonunda uygarlıkların her alanda nasıl geliştiği ve neler yapabildiklerini izleme olanağına sahiptir. Ölü kültü alanında farklı kültürlerde ölü gömme geleneklerini öğrenme, etnografik salonda insanların geçmişten günümüze kullandığı etnografik eserlerin yanında Yumuktepe Höyüğü yakınında bulunan Huğ Evi’nin replikasını görme fırsatı bulmaktadır.

Çağdaş müzecilik faaliyetlerinin yürütülmesine imkân veren fiziki şartların sağlandığı Mersin Arkeoloji Müzesi’nde eserlerin sergileneceği salonların yanı sıra geçici sergi salonları, çocuklar için arkeopark uygulama alanları, kütüphane, hediyelik eşya satış yeri, kafeterya gibi sosyal alanlar da yer almaktadır.

ANAMURİUM ANTİK KENTİ

Mersin’e bağlı Anamur ilçesinde bulunan bu antik kent, Helenistik ve Roma dönemine ait kalıntılarıyla dikkat çeker. Antik tiyatrosu ve surlarıyla bilinen bu kent, tarih meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir.

Anemurium’da ilk yerleşimin ne zaman başladığı bilinmemektedir. Kentin adı bir liman listesinde geçtiği için onun İÖ 4’üncü yüzyılda var olduğu söylenebilmektedir. İS 1’inci yüzyılda gelişmeye başlayan Commagene Krallığı’nın bir bölümü olan Anemurium ‘da Kral IV. Antiokhos’un sikkelerinin basıldığı bilinmektedir. Kenti çevreleyen surlar bu dönemde yapılmıştır. Antik kent zikzaklı sur duvarlarıyla çevrili olup, kale içindeki yerleşim tepeden denize inen bir duvarla ikiye ayrılmıştır.

Mersin, tarihi ve doğal güzellikleriyle dolu bir şehir olduğu için gezilecek pek çok yer sunmaktadır. Bu önerilen yerler, Mersin’i keşfetmek isteyen ziyaretçiler için sadece bir başlangıç ​​noktasıdır. Şehri ziyaret ettiğinizde, yerel lezzetleri tatmak ve sıcakkanlı insanlarıyla tanışmak da unutulmaz bir deneyim olacaktır.

Kaynak: ÖZEL HABER