Mersin’de yerel seçimler geldi çattı. Artık adaylar ceplerindeki son kurşunları harcamaya başladı. Bu süreçte umarız şehri geren hadiseler meydana gelmez.
Seçim süreci başladığından beri birbirini taklit eden adaylarla doldu Mersin. Soyut projeler, aynı söylemler, aynı taktikler, aynı kampanya süreçleri. Vizyonsuz, projesiz sırf “seçim geliyor, dostlar pazarda görsün” niyetiyle sokağa çıktı birçok aday. Sorsan bazıları açıkça da söyler, “genel merkezimizin tensipleriyle, bizi bu göreve layık gördüler” gibisinden seçimden bihaber açıklamalar.
Varolan projeleri veya başka adayın projesini araklayıp üç beş rötüşla, isminin önüne akıllı, ekolojik, modern gibi kelimelerle süsleyip “bakın bu projem şehre çok uygun” iddiasıyla lansmanlar düzenlediler. Ki birçoğunun lansmanı basına yönelik olsa da basının oturacağı koltuğu geçtik nefes alacağı alan yoktu. Taşıma seçmen gibi taşıma lansman kalabalığı yarattılar. Sözümona dosta güven, rakibine korku salacaklar. Fakat “dostu ağlattılar, rakiplerini güldürdüler”
Öte yandan belirtmesem çatlayacağım birkaç husus daha var. Belediye başkan adayları kendilerini çok yakışıklı, karizmatik, güzel (kadın aday sayısı çok çok az) sanıyorlar ki her yeri fotoğraflarıyla donatıyor. Amaç “fikirlerimi boşverin ben daha sevecen, babacan, sizden biriyim” çabası olsa gerek. Ki o işler öyle yürümüyor arkadaş.
Sosyal medyaya kendi fotoğraflarını, yürüyüşlerini, gülüşlerini baskın bir şekilde paylaşarak seçim kazanılmaz. Yani seçmen ve seçilmek istenen ile bağ böyle kurulmaz. Benimle aynı dünya görüşüne sahip değilsin tamam da şehir için umudun, hayalin, vizyonun nedir onu söyle.
Günlük seçim programlarına aldığın sermayeye, patronlara yönelik ziyaretlerin kimsenin ilgisini çekmez. Üstüne sermaye kimse ile kolay kolay yanyana gelmez. Geldiyse bir çıkarı vardır. Malum ağacın gölgesini bile satar bu sermaye. Belediyeyi kazanırsan neyi satacaksın acaba? Diye düşünür aklı selim insanlar.
Aklı selim insan demişken, yerel basın size küfür mü etti? Yoksa birkaç ayak takımı mıdır yerel basın? Gözünüzün üstünde kaşınız var desek hemen baskı uyguladığınız yerel basın size ne etti? Tekelleşen medyayı seviyorsunuz da orada kendinizi görmek için verdiğiniz paralar sizi görünür kılıyor mu? Kaç kişiye ulaşıyor oradaki çağrılarınız? Kaç kişi görüyor sizi o süslü vitrinlerde?
Yine konu kaydı biraz sanırım. Sözün özü. Mersin’de seçime giren vizyonsuz adayların acemi, yandaşçı, candaşçı, araklamacı ekiplerin bu seçim dönemindeki hatalarını (yazılarımda uyarmama rağmen ciddiye alan olmadı) not ettik. Seçimden sonra tekrar yazarım. Bu sefer aday aday yazayım ki yerel basını ciddiye almayanlara örnek olsun.
Hep derim: “Her kale yıkılmaya mahkumdur” Bunun da yolu dersine çalışmış, vizyon sahibi, çalışkan belediye başkan adayları ve aklı selim ekibiyle olur. Buna en iyi örnek ise 2019’da dersine çalışıp iyi bir ekiple Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve 2024’ün açık ara önde olan ismi Vahap Seçer’dir. Artık bu seçim bitti sayılır. Ama hala geç değil. Hüsran olmak istemeyen otursun düşünsün diye yazdım. Selamlar, sevgiler…