Mersin’de Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler ve meclis üyelikleri için yüzlerce isim aday adaylık başvurularını yaptılar ve şimdi heyecanla isimlerinin açıklanmasını bekliyorlar. Ki bunların içinde büyük bir kesim ise aday olmamak için dua edenler de var. Öte yandan belediye meclis üyeliklerini öpüp başına koyacak isimler de var. Ne diyelim umarım seçilirler de yerel yönetimlerin aslında çok daha zor ve yetenek istediğini anlarlar.
31 Mart 2024 yerel seçimleri önemli gördüğüm birkaç hususa değinmek istiyorum. Belediye seçimleri için partilerin kendi aday adaylarını belirlemesi prestijleri açısından çok önemlidir. Aday adayının öncelikle partisini temsil ettiğini bilmeli. Her 20-30 bin TL’sini alıp gelenin dosyasını kabul etmek de aslında şehre ve seçmenine hakarettir. Bunu gözlemlediğim kadarıyla en iyi DEM PARTİSİ yapıyor. Kendi ilkesine uymayan isimlerin aday adaylık dosyasını bile almama seçenekleri olduğunu açıkça belirtiyorlar. Başvurdun, bekle. Daha sen aday adayının adayısın diyorlar. Örnek alınması gereken ciddiyet budur. Çünkü seçmenine karşı sorumluklarının bilincinde olan bir tavırdır bu.
Gel gelelim diğer partilerin sürümden ‘’kazanalım da zaten adaylar belli, diğerleri de bağış yaparak partiye katkıda bulunsun’’ hatasının realitesini konuşalım. Bir aday adayının geçmişi, siciline elbette dikkat ediyor partiler. E-devlet üzerinden alınan adli sicil belgesi yetiyor sanıyorlar. Ama o iş öyle değil. Her şey yazılmaz o kağıtta. Diplomasına bakıyorlar. O da yetmez. Şehir diplomalı cahillerle doludur. Edep, haya, örf-adet bilmek, saygılı olmak, ağacı, kuşu sevmek diplomayla ölçülmez.
Her önüne geleni aday adayı yaparsan partin muz partisi olur.
Her kravatlıyı başköşeye oturtursan ahlaklı, namuslu, onurlu adamları incitirsin.
Her 10 Ocak’ta, 21 Ekim’de ‘’basınımızın güzide temsilcileri’’ diye martaval atanları aday adayı yaparsan basın unutmaz bunu. Beğenmediği haberi sildirip özür diletmeye çalışanları aday adayı yaparsan düğünde cenazede örf adet bilmeden saygısızlık yapmayı marifet sanarlar. Onurlu gazeteci sadece benim sevdiğim şeyleri yazarsa onurludur deyip nara atarlar.
Her şeyi ben bilirimcileri aday adayı yaparsan olmaz.
İnsanlara tepeden bakanları aday adayı yaparsan tepe takla olursun.
Bir şehri projeler kurtarır ama öncelikle o projeleri yapacak vizyon lazım. Şehri yönetecek insanın demokratik hassasiyeti, bilgi birikimi, çevreye ve özellikle insana saygısı kurtarır. İnsana saygısı olmayanın yapacağı her türlü proje havada kalır. Demokrasiyi içselleştirmemiş, mütevaziliği zayıflık olarak görenlerin eline gücü verirsen yeni saygısızlıklara gebe kalır.
Kaynak: SABRİ BORAK