TİP Mersin milletvekili adayları Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Mersin Milletvekili adayları Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde basın ile buluştu. Kendilerini basına tanıtan adaylar, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Buluşmada konuşma yapan TİP Mersin 1. sıra adayı Doç. Dr. Hakan Güneş, TİP’in ‘Halkın kırmızı çizgisi’ adıyla yayınladığı 11 maddelik seçim vaatlerini hatırlattı. Vaatlerindeki ilk maddenin tartışmasız saray rejimi ile hesaplaşmak olduğuna dikkat çeken Güneş, “İkinci maddemiz ise eğitimin, sağlığın ve barınmanın kategorik olarak alım satıma, kara konu olmayacak şekilde çözülmesi” diye konuştu.
Çalışmalarının ilk adımının AKP-MHP Koalisyonunun, saray rejiminin 14 Mayıs akşamı bu ülke tarihinde son günlerinin olup olmayacağı meselesi olduğuna dikkat çeken Güneş, “14 Mayıs bu 21 yıllık karanlığın son bulup bulmayacağı günüdür. Bizler de bireyler olarak tam olarak odaklandığımız temel konu bu. Dolayısıyla politik olarak da TİP’in asıl odağının seçimler değil, seçimlerdeki ittifak stratejisi değil. 3 yıldır genel başkanımızın söylediği bir şey var, bunu övünerek de söyleyebiliriz; ‘Türkiye’de muhalefetin birinci turda oy verilebilecek ortak, toplumsal muhalefeti temsil edebilecek, makul bir aday etrafında birleşmesi’ çağrısını Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanımız Erkan Baş, herkesten önce yapmıştır” dedi.
AKP’nin karanlığına son vermek için Cumhurbaşkanı adayı çıkarmadıklarını vurgulayan Güneş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çünkü muhalefetin, birinci turda bu karanlığa son verme iradesini, denklemini ortaya çıkartmakta önemli bir katkımız var. Ve bunu o gün o sandığa yansıtmak için sadece TBMM’ye milletvekilleri çıkarmaya talip değiliz. Aynı zamanda cumhuriyetin yeni yüzyılını başka bir Türkiye’ye uyanacak şekilde yaratmaya, kurmaya çalışıyoruz. Dolaysıyla 14 mayısın kurtuluş günü, 15 mayısın da kuruluş günü anlamı var bizim için. Bunun için hiçbir yurttaşımızın hiçbir yerde asla kaygısı olmasın. Tip bütün gücüyle muhalefetin ortak adayının birinci turda ve mümkün olan en büyük farkla Erdoğan rejimini tarihin çöplüğüne yollaması için çalışmalarını sürdürüyor.
Özellikle deprem zamanında yurttaşlardan yana daha çok güven kazandıklarını ifade eden Güneş, sayısız parti vardı ama halk bize güvendi çünkü deprem bölgesine aynı saat içerisinde oradaydık. Politik olarak da mücadelesini verdik. Bütün bunları söylediğiyle ve yaptığı arasında çelişkiye mahal vermeyen bir partiyiz. Bu nedenle halk bize güvendi ve bizim aracılığımızla yardımlarını ulaştırdılar. TBMM’de bir grup kuracak, sesimizi duyuracak kadar olmak istiyoruz evet ama bunun mücadelesini birlikte verecek halka ihtiyacımız var. Çünkü halkı, halktan başka sigortası yok.”
‘Halkın kırmızı çizgileri’ diye 11 temel maddeden oluşan beyannamelerinin özetlerini sosyal medyadan açıkladıklarını hatırlatan Güneş, “Emeklilerin haklarından, işçilerin sendikal hakları için örgütlenmelerine; nükleer enerjiden, dış politikaya; kadın ve LGBTİ+’ların sorunlarına kadar her bir başlık altında partimiz ne düşünüyor ve ne öneriyor diye beyannamede detaylı bir şekilde görebileceksiniz. Birinci maddemiz saray rejimi ile hesaplaşmak. Ardından dikkatinizi çekmek istediğimiz önemli nokta; temel ihtiyaçların ücretsiz olması konusu. Çok somut, çok anlaşılır ve çok basit bir şeyi en başa yazıyoruz. Eğitimin, sağlığın ve barınmanın kategorik olarak alım satıma, kara konu olmayacak şekilde çözülmesi. Hane başına düşen suyun bir miktarının ücretsiz olması, internetin belli bir kotaya kadar ücretsiz olması da beyannamemiz içeresinde var. Parlamentoda bunu savunacağız. Bunlar temel konularımız arasında. Halkımızla beraber bunu yapacağız” dedi ve seçim kampanyalarının halkı örgütleme kampanyası olduğunun altını çizdi.
Güneş son olarak şu sözlere yer verdi:
“Biz bu halkın 11 kırmızı çizgisini 15 Mayıs’tan itibaren halkımızla beraber hayata geçireceğiz. 14 Mayıs bizim için kurtuluş, 15 Mayıs ise yeniden kuruluş süreci olacak. Bizim seçim kampanyamız bir örgütlenme kampanyası. Biz düzen partileri gibi oy alıp gidecek bir örgüt değiliz. Biz halkı örgütleyen bir partiyiz. Biz parlamentoya 2-3 vekil göndermekle kalmayacağız. Mersin’de de bütün hayat alanlarını örgütleyen, daha fazla yol almış olarak çıkacağız.”
Milletvekilleri adaylarının market emekçisinden, basın emekçisinden, akademisyenden, avukattan, turizmciden ve daha birçok sektörden ve her yaştan olması ama ortak noktalarının, adayların işçi ve emekçi olmasına da tekrardan dikkat çekildi.