Tarsus, Mersin’in nüfus bakımından en kalabalık ilçesidir. Tarihi, gastronomisi, tarımsal ürünleri ve doğal güzellikleri her yıl yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olmaya devam ediyor.
Tarsus ilçesinin ismi başta Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, sivil toplum kuruluşları ve yerli halkın talepleriyle İl olması istendiği için ülkenin de gündeminde yerini aldı.
Son zamanlarda Tarsus İl olacak mı, Tarsus ne zaman İl olacak diye merakla beklenen sorunun cevabını veremiyoruz. Fakat Tarsus’u daha yakından tanımak için tarihsel önemde olan 4 mekanı siz okuyucularımız için derledik. Tarsus Müzesi, ST. Paulus Müzesi, Nusret Mayın Gemisi ve Eshab-ı Kehf Mağarası’nı sizlere bir daha tanıtıyoruz. İyi Okumalar.
Tarsus Müzesi, Eski Roma yolunun hemen yanındaki bina. Güzel hazırlanmış, gezmesi keyifli bir müzedir. Antik çağlardan günümüze bütün çağlar, tarihi eserler ile yer yer videolar ve maketlerle desteklenerek anlatılmış.
1966 yılında restorasyonu yapılan Kubat Paşa Medresesi, 1971 yılında müze haline getirilerek ziyarete açılmıştır. Bu Medrese’ de uzun süre hizmet verdikten sonra, 1998 yılında Tarsus Kültür Merkezi içerisinde yer alan bugünkü binasına taşınmıştır. Müze Etnoğrafik ve Arkeolojik eserlerin sergilendiği iki büyük salona sahiptir.
1954-2013 yılları arasında Tarsus Adliye Binası olarak kullanılan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yürütülen restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmaları tamamlanarak hizmete hazır hale getirildi. Tarsus Müzesi’nin açılışı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy‘un katıldığı törenle gerçekleştirildi.
Hristiyanlığın ikinci kurucusu bir Tarsuslu. Yahudi bir aileden gelen St . Paul önceden karşı olduğu inancın zamanla en büyük savunucusu oldu. Tarsus’ta kendi adını taşıyan yapı ve kuyu hala ayakta ve Hristiyan hacıların uğrak yeri. St. Paul doğduğu ve yaşadığı Tarsus’tan ayrıldıktan sonra St. Paulus adına birkaç kilise yapılmış olduğunu bilmekteyiz. Tarsus’a 1704 yılında gelen P. Lucas, 1813 yılında Kinner ve 1851 yılında ise V. Longlois St. Paul adına inşa edilen bu kiliseleri ziyaret etmişlerdir. St. Paul adına inşa edilen kiliselerden ancak birisi günümüze kadar gelebilmiştir. Bu gün bu kilise St. Paul anısına restore edilerek Anıt Müze olarak kullanılmaktadır.
Adana-Mersin yolu D400 üzerinde ulaşımı kolay ücretsiz bir şekilde gezebileceğiniz ve vakit geçirebileceğiniz bir müzedir. Nusret Mayın gemisi Çanakkale Savaşında tesis ettiği mayın hatları ile “18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin kazanılmasında büyük rol oynamıştır. Deniz harp tarihinin unutulmazları arasındaki şerefli yerini alan Nusret mayın gemisi, Tarsus Belediyesi tarafından restorasyonu yaptırılarak, Tarsus’ta Çanakkale Parkı’na yerleştirilmiş,27 Aralık 2003 tarihinden itibaren de müze olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Kuran-ı Kerim’de adı geçen 7 uyurlar vakasının yaşandığı yer olduğu düşünülen mekândır. Tarsus’u ziyaret eden vatandaşların uğrak olduğu Eshab-ı Kehf’de bir mağara ve girişinde cami bulunur. Mahabarata destanında ismi geçen Eshab-ı Kehf ya da Yedi Uyurlar mağarasıdır. Destanda anlatıldığına göre yedi kişi, peşlerinde bir köpek olduğu halde riyâzet için krallığa ve dünyaya yüz çevirirler. Hristiyanlığın ilk devirlerinde önemli bir hikâye olan Eshab-ı Kehf, daha sonra Hristiyan dünyasında önemini yitirdi. İslam dünyasında ise Kuran da Kehf Sûresi’nde zikredilmektedir. İslam kültüründe önemli bir yer tutmaya devam etmektedir. Hristiyanlıkta yedi kişi olarak tasvir edilmekte olup bu yüzden Yedi Uyurlar olarak bilinirler.