Mersin Büyükşehir Belediyesi, Kongre ve Sergi Sarayı’nda bulunan mevcut havuzu biyolojik gölete çeviriyor. Kendi ekosistemindeki bitkiler ve faydalı bakteriler sayesinde hiçbir kimyasala gerek kalmadan kendi kendini temizleyebilecek olan göletin içerisinde su bitkileri ve balık gibi canlı bir ekosistem yaşayacak. Gölet, kimyasal olan klor kullanımını ortadan kaldıracağı için çevreci ve maliyeti azaltan özelliğiyle dikkat çekerken, peyzajında kullanılacak doğal ve mimari ögelerle şık bir görünüme kavuşacak.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, Kongre ve Sergi Sarayı’nda bulunan mevcut havuzu biyolojik gölete çeviriyor. Sarayın etrafını çevreleyen ve standart havuz görünümünde olan alan yaklaşık 5 aylık bir çalışmanın ardından biyolojik bir gölet haline gelecek. Gölette, belirli aşamaların ardından içerisinde su bitkileri ve balık gibi canlı ekosistem yaşayacak.
Kongre ve Sergi Sarayı’nın etrafında bulunan havuz; içerisindeki suyun biyolojik olarak arıtılması prensibi ile canlı yaşamına uygun ortam yaratılarak bir biyolojik gölet olacak şekilde yeniden projelendirildi. Biyolojik Gölet; ‘Biofiltre Alanı’ ve ‘Biyolojik Gölet’ olmak üzere 2 bölümden oluşacak. Toplam 12 bin 350 metrekarelik havuzda bazı alanlar dolgu yapılarak peyzajla yeniden düzenlenecek. Canlı ekosistemin yaşadığı alan 600 metrekarelik ‘Biofiltre Alanı’, 5 bin 900 metrekare ise ‘Biyolojik Gölet’ alanı olacak.
Klor veya başka herhangi bir kimyasal maddeye gerek kalmadan suyun ortamdaki bakteriler aracılığıyla temizlendiği ekolojik oluşum olan biyolojik gölette suyun temizliği; yosun konsantrasyonunun mikroorganizmalar yolu ile azaltılması ve sudaki fosforun dengelenmesi prensibi ile sağlanıyor. Havuzun rutin temizliğinde kullanılan klor biyolojik gölette kullanılmadığı için hem maliyet azalıyor hem de klorun çevreye verdiği kimyasal ve koku zararı ortadan kaldırılıyor.
Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi’nde İnşaat Teknikeri olarak görev yapan Ayten Kaplan, yapımına başladıkları biyolojik göletle ilgili bilgi vererek, “Kimyasal maddeye gerek kalmadan gölet içerisindeki yayıcı disk ve yapay materyaller aracılığıyla kendi kendini besleyen, kendi kendini temizleyen bir gölet olacak” dedi. Mevcut havuz içerisinde bulunan membranın çürümesi üzerine görselliği daha güzel ve canlı yaşamına uygun bir biyolojik gölet oluşturmak istediklerini ifade eden Kaplan, “Önümüzde örnekler vardı. Bunun üzerinden bu şekilde kendi kendini temizleyen, herhangi bir maliyet gerektirmeyen yapay gölet konusunda yoğunlaştık. Kimyasala gerek duymadan kendi kendini temizleyen bir ekosistem oluşacağından dolayı ekonomik açıdan daha uygun. Görsel olarak çok temiz ve berrak bir su. Su sesi, huzur. Bitkiler, balık da yaşayabilir burada uzun bir süre. İnsanların böyle bir gölet etrafında oturup huzur bulması bizim için iyi bir sonuç olur diye düşündük” diye konuştu.
Kaplan, proje bitişi için öngörülen sürenin 5 ay olduğunu ancak daha kısa sürede bitirmeyi planladıklarını ifade ederek, “Biz bitirdikten sonra Park ve Bahçeler Dairesi’ne teslim edeceğiz. Dolgu alanımızda bitkisel toprak var. Orada bitkilendirmeyi Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı yapacak. Aydınlatmalar zaten projenin içerisinde var. Çok şık ve güzel bir sonuç bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Fen İşleri Dairesi’nde Makine Mühendisi olan ve projenin kontrolörlüğünü yapan Mehmet Sercan Bilgiç, “Biyolojik gölet, klorlu havuz sisteminin aksine biyolojik materyaller aracılığıyla çalışan bir sistem. Bu sistem çevreci olmasının yanında kimyasal kullanılmadığı için maliyetleri de büyük ölçüde düşürüyor. Pompa basma ve vakum sistemleri kullanılacak. Bunun dışında 600 metrekarelik bir biyolojik arıtma bölümümüz var. Orada bulunan materyaller aracılığıyla arıtım gerçekleşecek. Oradan havuza yayılacak. Herhangi bir kimyasal kullanmadığı için çevreci bir sistem olacak” diye konuştu.