Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı ve CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, CHP Kastamonu İl Başkanı Dilek İlke Karabacak ve Merkez İlçe Başkanı Damla Yılmaz Özcan; Kastamonu’da pazaryerinde vatandaşlarla ve esnafla buluştu, yaşanan ekonomik krizin yıkıcı etkilerini yerinde gözlemledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Karatepe, “Pazaryerinde artık sadece etiketler değil, insanların gözleri de yanıyor. Yoksulluğun giderek derinleştiği, çaresizliğin ise her geçen gün arttığı Kastamonu’da, pazar esnafı da vatandaş da artık sözün bittiği yerde…” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe, Kastamonu’da karşılaştıkları bu tabloya dair tepki göstererek şunları söyledi: “İnsanın içini sızlatan diyaloglar yaşadık. 60 yıl pazarcılık yaptım, 5 çocuk büyüttüm ama artık geçinemiyorum” diyen 77 yaşındaki pazarcı teyze, ömrünü üretmeye ve evlatlarını büyütmeye adamış ama bugün tezgâhındaki ürünleri satıp eve ekmek götürebileceğinden bile emin değil. Bir başka pazarcı ise geçen yıl 33 TL’ye aldığı patates tohumunu ekip, emek vererek ürettiği patatesleri bugün pazarda sadece 10 TL’ye satmak zorunda kaldığını anlatıyor. Üreten zarar ediyor, esnaf ayakta kalmaya çalışıyor, halk ise alışveriş yapmaya korkuyor.
Kastamonu’da sadece pazar yerinde değil, kime dokunsak yoksulluktan değil, artık çaresizlikten bahsediyor. İnsanlar sadece geçinememekten değil, yarınlarına dair hiçbir umutlarının kalmamasından yakınıyor.
“BU TABLO KABUL EDİLEMEZ!”
Türkiye’nin dört bir yanında benzer manzaralarla karşılaşıyoruz ama Kastamonu’da gördüğümüz tablo artık yoksulluğun da ötesinde… İnsanlar ne yapacaklarını bilmiyor, çaresizlik içinde. Üretenin zarar ettiği, emek verenin emeğinin karşılığını alamadığı bir ekonomi sürdürülemez!
“BU EKONOMİK DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Bugün pazarda tezgâh başında dert yananlar, yarın sandık başında kararını verecek. İnsanları böylesine çaresiz bırakan bu ekonomik düzeni değiştirmek için mücadelemiz sürecek. Emeğin, üretimin ve adil bir paylaşımın olduğu bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz
