Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu Oğuz, bol su tüketmediğimizde başta dehidrasyon, erken yaşlanma, tansiyon ve sindirim problemleri olmak üzere pek çok önemli sağlık sorununun gelişebileceği uyarısında bulunarak, “Bu nedenle vücudunuzun her gün ihtiyaç duyduğu miktar kadar su içmemiz oldukça önemli. Günlük 8-12 bardak su içmenin en doğrusu olduğunu söyleniyor. Ama gerçek şu ki ihtiyaç duyduğunuz su miktarı cinsiyetinize, ne kadar egzersiz yaptığınıza, havanın ne kadar sıcak olduğuna ve başka birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor.
Az su içmenin yanı sıra çok su içmek de vücudumuzdaki sıvı elektrolit dengesini bozarak sağlığımızı tehdit edebiliyor. Oğuz, “Kalp yetmezliği veya böbrek hastalığınız varsa sıvı alımınızı sınırlamanız gerekebiliyor. Zira çok su içtiğiniz zaman böbrekleriniz fazla suyu atamazsa, ‘hiponatremi’ denilen tablo ortaya çıkabiliyor. Bu, kanınızdaki minerallerin seyreldiği veya sulandığı anlamına geliyor. Sonuç olarak, kandaki sodyum seviyeleri düşüyor, vücudunuzun su seviyesi yükseliyor ve hücreleriniz şişiyor. Bu durum oldukça ciddi, hatta yaşamı tehdit eden sorunlara yol açabiliyor” diyor.
Sabah kalkar kalkmaz içilen 500 ml suyun kan akışını hızlandırdığı, yeni kan hücrelerinin üretimini artırdığı ve cildinizin parlamasını sağladığı kanıtlandı. Sabahları aç karnına su içmek aynı zamanda bağırsakların çalışmasına katkı sağlayarak fazla kilolardan kurtulmanıza da yardımcı oluyor. Ayrıca daha az açlık hissetmenizi sağlamasının yanı sıra bağırsaklarda yer alan toksinlerin vücudunuzdan atılmasına da yardım ediyor. Bunların yanı sıra metabolizmanızı hızlandırıyor, saçlarınızın daha sağlıklı ve parlak bir görünüme sahip olmasına katkıda bulunuyor, mide ekşimeleriniz varsa sorunu hafifletiyor, böbrek taşı oluşumunun ve mesane enfeksiyonlarının önlenmesine destek oluyor ve bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor.
Oğuz, sabahları limonlu veya sirkeli su içmenin faydalı olduğunu belirterek, nedenlerini şöyle sıralıyor: “Sirke ve limondaki potasyum kan basıncını kontrol etmeye yardımcı olabiliyor. Sabahları ılık limonlu su içmekten alacağınız C vitamini, kardiyovasküler hastalık ve felç riskini azaltabiliyor. Aynı zamanda hastalıklarla ve aşırı asidik ortamda gelişen kötü bakterilerle savaşan vücut pH’ını yükseltiyor, sağlıklı hücre işlevini ve yapısını destekliyor, bakteri ile virüsleri vücuttan uzaklaştırıyor” Ancak asidik içerikleri yüksek olduğu için reflü veya gastrit gibi mide problemleriniz varsa, limonlu veya sirkeli suyu tüketmemeniz öneriliyor.
Su içmenin en doğru şekli, bir bardak suyu 10-15 saniye zaman diliminde yudum yudum içmektir. Suyu öğünlerinizden yarım saat önce ve yarım saat sonra tüketmeniz, midenizin genişlemesinin önüne geçmenize yardımcı oluyor. Dikkat! Bir seferde çok fazla su tüketmek midede şişkinliğe ve rahatsızlığa yol açabiliyor.
Spor yaparken organlarımız ve hücrelerimizin düzgün çalışmalarını sağlamak için suya ihtiyacımız var. Egzersiz yaparken su içmek vücut ısımızı düzenlemeye de yardımcı oluyor. Dolayısıyla egzersiz sırasında yeterince su içmezseniz, kendinizi dehidrasyon ve başka komplikasyonlar için büyük riske atmış olursunuz. Ayrıca kaslarınız yorulmaya başlar, kramplar, güçsüzlük ve koordinasyon kaybı yaşayabilirsiniz. Dehidrasyon durumunda vücudunuz kendini soğutamaz, vücut ısısının yükselmesi sonucunda sıcak çarpması gibi ciddi tablolar oluşabilir. Dehidrasyonu önlemek için sadece egzersiz yaparken değil, egzersiz öncesi ve sonrasında da içtiğiniz su miktarına dikkat edin.
Yapılan araştırmalarda, suyun metabolik hızı yüzde 30’a kadar arttırdığı tespit edilirken, yemeklerden önce içilen suyun tokluk hissi oluşturduğu ve bu sayede daha az yememizi sağladığı ortaya konmuş. Başka bir çalışmada, öğünlerden önce içilen suyun bu etkileri sayesinde ortalama 75 kalori daha az almamızı sağladığı belirtilmiş. (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)