Türkiye 31 Mart Pazar günü Yerel seçimler için sandık başına gidecek. Siyasi partilerin açıklanan adayları ilk günden beri sahada var olmaya, halka ulaşmaya çalışıyor. Mersin’de de tablo bu durumda haliyle. Ama eksik bir şeyler var.
Yemeğin tuzu gibi eksik bir şeyler. Tatsız, tuzsuz bir yemek sermişler önümüze günlerdir. İsmi açıklandıktan sonra ilk işi iyi bir ekip kurmak olan adaylar sahada çalışıyor. Tabi iyi bir ekibin nasıl olduğunu yola çıkınca anlarsın. Ajansların şatafatlı önerilerine aldanan adaylar işten anlamasa da yüzüne patlayan kamera flaşlarına aldanır oldular. Mutfakta nasıl yemek piştiğini bilemezler. Yüksek sesle çalan seçim müzikleri, koca koca pankartların, alkışlamaktan nasır tutan kadrolu taşıma kalabalıkların büyüsüne kapılmamak elde değil. Her şey başkan adayının yüzünün gülmesine, başını döndürmesine göre odaklanmış. Sistem iyi çalışıyor gibi görünüyor. Fakat işler öyle yürümüyor.
Bunlar hepsi vizyonsuz ve organize olamayan ekip işidir. Yerel basından kaçan, yerel basınla ilişki kurmamaya özen gösteren bir ekibin başkan adayına vereceği zararı öngöremezsiniz. 3-5 haber sitesi haberleri yayınlıyorsa sistem çalışıyor sanan ekibin hezimeti er geç belli olur. Birçok adayın ekibine ulaşmaya çalışmamıza, konuşmamıza, uyarmamıza, fikir vermemize rağmen ‘’küçük dağları yaratan’’ ekibe ulaşamadık. Yerel basını küçük gören vizyonsuz ekipler başkan adaylarının saf temiz azmine yazık ediyor.
Eskidendi siyasete yoğunlaşan, düşünen, eleştiren isimleri bulmak. Eskiden yoksul halkın kurtuluşu olarak görülen, umut bağlanan siyaset uzun bir süredir sermayenin, patronların tekeline girdi. Milletvekili adayı, Belediye başkan adayı, meclis üyesi adayı olmanın önkoşulu zengin olmakla ölçülüyor artık. Malum bu durumda siyaseten acemileri, sadece parası olanları sahneye çıkarıyor. Bütün belediye başkan adaylarının projelerine bakın hepsi yapay zekayla hazırlanmış, birbirine benzeyen yada absürt projelerle dolu. Gerçekten kent için önemli eksiklik nedir deseniz yıllardır tekrarlanan yol, kaldırım, trafik gibi klasik sorunlar ve mevcut belediye yönetimini uyguladığı hizmetlerin adını değiştirmekle geçiştiriyorlar. Halk Ekmek mi var biz de Vatandaş ekmek diyelim yeni proje olsun.
1991 yılında yapılan seçimler öncesinde vatandaşın önemli sorunu olan tütün için her parti bir vaatte bulunuyor. Bitmek bilmez vaatlere noktayı rahmetli Süleyman Demirel koyuyor: “Kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum”
Sözün özü 2023 seçimlerinden sonra artan ekonomik sorunlarla beraber vatandaş bıkkınlık yaşıyor. Başkan adayları çarşıda pazarda gülerek fotoğraf çekiyor ama vatandaşın içi yanıyor. Seçimlere ayrılan akıl almaz paraların seçimi kazandırma garantisi yok. Sadece seçimlerde hatırlanan vatandaş artık bıkmış. Adayların soğuk gülücükler vatandaşta henüz etki yaratmadı. Başkan adayları çok yoğun olan ekibine bir danışsın. Vatandaşın nasıl yüzünü güldürebiliriz. Nasıl dokunabiliriz. Nasıl güven verebiliriz? Basın ekibiniz lütuf edip yerel basına dönseydi bizlerin de heybesinde olan bilgilerimizi paylaşırdık.
Mersin Yerel Seçim İzlenimleri yazı serimizin devamı gelecek, bekleyin…
Kaynak: SABRİ BORAK