Büyükşehir Belediyesi’nin yaş almış vatandaşları misafir ettiği ve sosyalleşmelerine katkı sağladığı Yenişehir Emekli Evi’nde ‘Anadolu Medeniyetine Yön Verenler’ isimli söyleşi dizisinin ikincisi gerçekleştirildi. Söyleşi kapsamında Emekli Evi üyelerine; Türk halk ozanlarından Âşık Veysel ve Karacaoğlan’ın hayatı anlatıldı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi bünyesinde hizmet veren, yaş almış vatandaşların misafir edilip, etkinliklerle sosyalleşmelerine katkı sağlandığı Yenişehir Emekli Evi’nde ‘Anadolu Medeniyetine Yön Verenler’ isimli söyleşi dizisinin ikincisi gerçekleştirildi. Söyleşide; Türk halk ozanlarından Âşık Veysel ve Karacaoğlan’ın hayatı anlatıldı.
Toros Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Görevlisi Nevzat Erol tarafından Türk halk ozanlarından Âşık Veysel ve Karacaoğlan’ın hayat öyküleri anlatılırken, Mersin Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı’ndan emekli Halk Müziği Sanatçısı ve aynı zamanda Emekli Evi üyesi Zekeriya Yıldız da bağlaması ve türküleriyle Erol’a eşlik etti.
Nevzat Erol ilk olarak Karacaoğlan’ın hayat öyküsü hakkında Emekli Evi üyelerini bilgilendirdi. Emekli Evi üyelerine; Karacaoğlan’a kara yağız bir delikanlı olduğu için ‘Karaca’ isminin verildiğini anlatan Erol, halk ozanının elinde sazı, dilinde sözü ile köy köy gezdiğini anlattı. Mut’un Çukur köylülerinin her yıl Karacaoğlan’ı mezarı başında andıklarını da dile getiren Erol, Karacaoğlan’ın şiirlerinde ‘aşk’ temasını işlediğini dile getirdi.
Erol, Karacaoğlan hakkında, “Karacaoğlan’ın mezarından alınan toprak kutsal sayılıyor, hala o inanç var. Karacaoğlan, çaldığı sazıyla, söylediği sözleriyle kuşları bile öttürürmüş. Kuşlar bile onun sesine öterlermiş” dedi. Ardından Zekeriya Yıldız tarafından Karacaoğlan’ın ‘Şu Yüce Dağların Karı Eridi’ ve ‘Güzel Ne Güzel Olmuşsun’ isimli türküleri Emekli Evi üyeleri ile birlikte seslendirildi.
Halk Ozanı Âşık Veysel hakkında da üyeleri bilgilendiren Erol, “Âşık Veysel gerçekten çağın çok önemli ve değerli bir ozanı. Hayatında hiç kitap okumamış ama kitap gibi adam olmuş. Bir gün dahi okula gitmemiş ama onlarca eseri, yüzlerce şiiri var. Gerçek bir halk kahramanı. Gözleri görmezdi ama gönül gözüyle görürdü. Hayatında lale, sümbül çiçeğini görmemiş ama onlarla ilgili şiir yazmış. Şiirlerinde Türkçe’yi ustalıkla kullanmış. Dili sadedir. Âşıklık geleneğinin son temsilcisidir. Soy, sop, mezhep ayrımı yapmamış. Adeta dünyaya gelmiş bir barış elçisi olmuş” diye konuştu.
Âşık Veysel’in eserleri hakkında bilgiler veren Erol, ozanın yaşadığı dönemde, Ahmet Kutsi Tecer, İsmail Hakkı Tonguç, Sabahattin Eyüboğlu, Yaşar Kemal gibi isimlerle dostluklar kurduğunu da aktardı. Erol’un Âşık Veysel hakkındaki bilgileri paylaşmasının ardından yine Zekeriya Yıldız tarafından halk ozanının ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ türküsü seslendirildi.
‘Anadolu Medeniyetine Yön Verenler’ isimli söyleşiler önümüzdeki günlerde belirli zaman aralıkları ile düzenlenmeye devam edecek.