Tüm dünyada Hepatit B virüsü bulaşmış ve kronik olarak bu virüsü taşıyan 296 milyon kişi bulunuyor.
Tüm dünyada Hepatit B virüsü bulaşmış ve kronik olarak bu virüsü taşıyan 296 milyon kişi bulunuyor. Yaklaşık her 30 saniyede 1 kişi olmak üzere, her yıl 820.000 kişi kronik hepatit B’ye bağlı gelişen hastalıklar nedeniyle ölüyor. 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’nde uzmanlar Hepatit B’ye dikkat çekiyor. Atabay İlaç Medikal Direktörü Uzman Dr. Murat Yaycı, Hepatit virüsleri arasındaki en yaygın ve tehlikeli virüs olan Hepatit B’nin ciddi karaciğer hastalığına da yol açtığını söyledi. Hepatit B’nin, karaciğer hücrelerine saldırarak siroz, karaciğer yetmezliği veya karaciğer kanserine neden olabildiğini dile getiren Murat Yaycı, 28 Temmuz Dünya Hepatit Gününde hepatit B ile ilgili birtakım gerçeklerin altını çizdi.
Hepatit B Virüsü
Murat Yaycı, sağlıklı kişilerin büyük bir kısmının Hepatit B virüsü ile infekte olduğunda, virüsle savaşarak kanından virüsü temizlediğine ve bunun yaklaşık 6 aylık bir süreçte gerçekleştiğine işaret etti. Yaycı, “Bu 6 ay boyunca hastalık başkalarına bulaştırılabilir. Erişkinlerin %5-10’u çocukların %30-50’si ve bebeklerin %90’ı virüsle savaşı kazanamazlar ve hastalık kronikleşir. Hastalığı kronikleşen kişilerde herhangi bir belirti olmasa bile virüs diğer kişilere bulaşabilir ve bu kişiler hastalıklarının ileri dönemlerinde karaciğer kanseri gelişimi açısından risk altındadır” dedi.
Hepatit Aşısı ile tam koruma sağlanabilir
Murat Yaycı, Hepatit B’nin etkin ve güvenilir aşılar ile önlenebildiğini belirtti. Daha doğar doğmaz (ilk 72 saat içinde) ilk aşı, 1. ayda 2. aşı ve 6. ay bitiminde ise 3. aşı ile tam korunma sağlanabildiğini vurgulayan Murat Yaycı, “Uluslararası Hepatit B aşılamasına ülkemizde 1998 yılının Ağustos ayında başlandı. 0-1 yaş arası bebekler aile sağlık merkezlerinde ücretsiz olarak aşılanıyor. Hepatit B’nin bulaşıcı bir hastalık olduğunun bilinci ile mutlaka önlem alınmalıdır” dedi. Yaycı, Hepatit B’nin bulaştığı alanlar konusunda şöyle konuştu: “Kontrol edilmemiş kan nakli ya da kan ürünlerinin kullanımı veya sterilize edilmemiş araçlarla tıbbi ya da diş müdahalelerinde bulaşma gerçekleşebilir. Ayrıca virüsü taşıyan anneden bebeğe doğum sırasında geçiş olabileceği gibi , kullanılmış enjektör, tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımında da hastalığın bulaşması mümkün. Öte yandan hastalık, sterilize edilmemiş araçlarla dövme ya da vücut takılarının uygulanması veya güvenli olmayan cinsel ilişkide de bulaşabilir.” Murat Yaycı, hastalığın öpüşmek, öksürmek veya hapşırmak, kucaklaşmak, el ele tutuşmak veya el sıkışmak gibi yakın temasta ya da hasta bir kişinin hazırladığı yemeği yemek, hasta kişi ile birlikte yemek yemek gibi durumlarda bulaşmadığını da sözlerine ekledi.
Kişisel malzemeler ortak kullanılmamalı
Murat Yaycı, Hepatit B virüs enfeksiyonlarından korunma yolları ile ilgili şu bilgileri verdi: “Bütün gebe kadınlara kan testi bakılarak, Hepatit B virüsü taşıyan annelerin bebeklerine doğum sonrası Hepatit B Koruyucu Serumu (Hepatit B İmmünglobülin) ve hepatit B aşısı uygulanmalı. Cinsel yolla bulaşmanın önlenmesi için aşı uygulanmalı. Aşı uygulaması istemeyen kişiler ile aşı uygulanmış ama henüz bağışıklık sağlanmamış kişiler bağışıklık oluşuncaya kadar olan dönemde kondom kullanmalı. Enjektör ve cerrahi malzemelerin steril veya tek kullanımlık olmasına dikkat edilmeli. Damar içi madde kullanıcıları tarafından iğne, şırınga ve diğer enjeksiyon araç-gereçleri paylaşılmamalı. Dövme, piercing, akupunktur uygulaması yapılan yerlerde tek kullanımlık steril malzeme kullanılmalı. Aile içinde Hepatit B taşıyıcısı olanlar kişiler ile toplu yaşam alanlarında (yurt, askeri birlik..) kalan kişiler traş makinesi, diş fırçası, tırnak makası gibi kişisel malzemeleri ortak kullanmamalı. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış tıbbi hizmet ya da diş sağlığı hizmeti veren kuruluşlardan sağlık hizmeti alınmalı.”
Kronik Hepatit B
Kronik Hepatit B tedavisinde çok çeşitli ilaç seçeneğinin mevcut olduğunu belirten Murat Yaycı, “Tedavi ile hastalık kontrol altına alınabilmekle birlikte virüsün vücuttan tamamen uzaklaştırılması genellikle mümkün olmamaktadır. Genel olarak tedavi hastalığın derecesine göre ağızdan alınan bir antiviral ilaçtan karaciğer nakline kadar değişiklik göstermektedir” diye konuştu. (BSHA)
