Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Mersin Şube Başkanı, CHP İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Av. Şerife Arıcı Yıldız yaptığı açıklamasında: “İstanbul Sözleşmesini yaşatacağız” dedi.
İstanbul Sözleşmesinin yürürlüğe girişinin 8. yıldönümü ile ilgili olarak açıklamada bulunan TÜKD Mersin Şube Başkanı, aynı zamanda CHP İnsan Haklarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Av. Şerife Arıcı Yıldız: ‘’Bugün kadına yönelik şiddet, aile içi şiddeti önlemeye ve onunla mücadeleye yönelik Avrupa Konseyi Sözleşmesinin 8.yıl dönümü.
Kadının yaşam hakkı ve insan haklarının korunması açısından çok önemli olan bu sözleşmenin yürürlüğe girişinin 8.yıldönümünde, sözleşmeye ev sahipliği yapan ve ilk imzayı atan devletin vatandaşı olarak, hukuksuz bir biçimde sözleşmeden çıkmanın ve bu hukuksuzluğa mahkemelerce de geçit verilen bir ülkede olmanın utancını yaşıyoruz.
Bugün sadece Mersin’de en az bir, farklı illerden Kız kardeşlerimizin erkekler tarafından öldürüldüğünün haberi ile sarılırken, bir yandan da Danıştay’da Mersin Barosu tarafından açılmış bulunan iptal davasına ilişkin red kararının da tebliğ bilgisini aldım’’ diye belirtti.
‘’Bu yaman çelişkinin izahı mümkün değil’’ diye belirten Avukat Yıldız açıklamasının devamında şu sözlere yer verdi: ‘’Kadınların artık hu harca bir cins kırımına maruz kaldığı ülkemizde bu Sözleşmeden çekilmek Hukuken de, vicdanen de izah edilebilir bir durum değil.
İstanbul Sözleşmesinden çekilme işleminin iptali davaları, bana göre Türkiye’de kadın dayanışması, kadınların sözleşmeye sahip çıkmaları ve bunu hayran kalınacak dayanaklarla ve harikulade bir üslupla savunmaları açısından dünya ve Türkiye tarihine geçecek davalar olmuştur.
Bu davalara Mersin Barosu Vekili olarak katılan bir hukukçu olarak kanaatim, davaları İstanbul Sözleşmesinin ve kadınların kazandığıdır.
Ancak Danıştay dosya içeriğine aykırı bir biçimde hukuki olmayan bir kararla tüm davaları Ret etmiştir.
Bu karar hukuku, hukuk devletini yok sayan iptal işleminin onanması ile birlikte bir yüksek yargı organının da hukuku, hukuk devletini inkârı anlamını taşımaktadır.
Danıştay’dan yargının bu kadar siyasi vesayet altında olduğu bir ortamda bile böyle bir karar çıkmasını hayret ve esefle karşıladım.
Ancak her şeye rağmen biz kadınlar bu kararları kabul etmiyoruz ve örgütlü mücadelemizden vazgeçmiyoruz.
Dava sürecinde iktidar yanlısı olanlar dahil toplumun büyük kesimi çekilme işleminin yanlış olduğu kanaatine varmıştır.
Çekilmeden bu yana yaşanan süreçte kadın cinayetlerinin arttığı ve hunharca katile dönüştüğü izlenmektedir.
Bu halde Danıştay’ın hangi gerekçe ile red kararı verdiğini merak etmiyoruz çünkü bu kararın ” hukuki” bir gerekçesinin olamayacağını biliyoruz. Yargının tüm handikaplarına rağmen kadınların hukuk mücadelesi devam edecektir. İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmiyoruz” ifadelerini kullandı.
