Analiz: 14 Mayıs Seçimlerinin Kaybedeni HDP ve Yeşil Sol Parti Mi?

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlere listesinden seçimlere girdiği Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), resmi olmayan sonuçlara göre yüzde 9,33 ile 23 kentte 63 milletvekili kazandı. Yeşil Sol Parti, 14 Mayıs milletvekili seçimlerinde yüzde %8.81 oy oranıyla 62 milletvekili kazandı.

HDP bu seçimlerin en büyük kaybedenlerinden biri. HDP, Yeşil Sol % 8.81 oy alarak 2018’deki % 11.70 oy oranından % 2.89 daha az oy aldı. 67 olan milletvekili sayısı da 62’e düştü. HDP Eşgenel Başkanı Mithat Sancar da yaptığı basın açıklamasında ‘’ Bu seçimlerde önümüze koyduğumuz hedeflere tam olarak ulaşamadığımızı belirtmek istiyoruz. Seçim sonuçlarının bizler açısından başarı olarak görülemeyeceği açıktır’’ sözleriyle ifade etmişti.

HDP ve Yeşil Sol Parti’nin 14 Mayıs seçimlerinin kaybedeni olduğu iddia edilen tartışmalar sosyal medyada devam ediyor. Konuyla ilgili Amerika’nın Sesi (Voice Of Amerika) Medya kuruluşunun tecrübeli Ortadoğu muhabiri Murat Çiviroğlu değerlendirmelerde bulundu.

Sosyal medya hesabından HDP ve Yeşil Sol Parti üzerine madde madde değerlendirmelerde bulunan Çiviroğlu şunları ifade etti:’’ HDP bu seçimlerin en büyük kaybedenlerinden biri. HDP, Yeşil Sol % 8.81 oy alarak 2018’deki % 11.70 oy oranından % 2.89 daha az oy aldı. 67 olan milletvekili sayısı da 62’ye düştü.

hiç bir şehirde oy arttıramadığı gibi partinin 81 ildeki oy oranı düşmüş ve bu düşüş yurtdışı ve gümrük kapılarındaki oy oranlarında da görünüyor. HDP milletvekili sayısını arttırdığı Bitlis, Hakkari, Van ve bu sene 1 vekillik kazandığı Erzurum’da bile oy kaybı yaşamış!

Peki bu durumun sebepleri neler?

1- Parti yönetiminin halkla bağının zayıflaması

2- Halkın eleştiri, talep ve isteklerine iyi cevap olamaması

3- Özellikle aday konusunda tepeden karar alınması, yereldeki dengelere dikkat etmemesi. (Antep ve Adıyaman’daki sonuçlara bakılabilinir)

4- Deprem bölgelerindeki politikalarını ‘hükümete olan tepki’ üzerine kurması, alternatif siyaset geliştirememesi, tepkinin otomatik olarak oya dönüşeceği beklentisi (Durum Millet İttifakı için de aynı)

5- Tabanda karşılığı olan, Kürt rengi güçlü adayların listede yer almayışı ve bu durumun tabanda ciddi rahatsızlık yaratması

6- Cumhurbaşkanlığı seçimine mv seçiminden çok fazla ağırlık vermesi, Kılıçdaroğlu’na desteğin bazı bölgelerde CHP’ye destek olarak algılanması ve bun önlem alınamaması ve Malatya, Elazığ ve Batıda Alevi oylarını CHP’ye kaptırması

7- Özellikle TİP’le krizi iyi yönetememesi, ayrı liste konusunda net tavır koyamayışı. Tabanın önemsediği Kışanak, Demirtaş vb. isimlerin bu konudaki uyarılarının da dikkate alınmayışı, zaten kızgın olan tabanı iyice kızdırıp, küstürmesi.

8- Yeşil Sol Parti ile seçime girme kararında geç kalınması, bunun tabana iyice anlatamaması ve özellikle okuma yazma bilmeyen, yaşlı seçmeni eğitme konusunda yetersiz kalınması. ‘Ağacın altına oy basın’  gibi ayırt edici bir sloganın da zaten son bir kaç günde gündeme sokulması

Bu konuda Şırnak, Batman, Van, Urfa, Siirt, Muş, Mardin, Hakkari, Diyarbakır, Bitlis, Ağrı vb. yerlerdeki ‘Sol Parti’ oyları dikkat çekici. Buradaki oyların yanlışlıkla Yeşil Sol yerine Sol Partiye verildiği görüşünü bugün değişik kaynaklardan duydum.

9- Parti yönetiminin 2 dönem kuralı konusundaki muğlaklığı. Taban ve kamuoyunun beğendiği bazı isimlerinin bu kurala takılırken, 2 dönemden fazla vekillik yapan bazı isimlerin bulunması, ceza alabilecek tüm isimler listede olmayacak denilmesine rağmen, bazılarının aday yapılması

10- Son olarak HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmaması tabanda rahatsızlık yarattı. İnsanlar, ‘parti sahip olduğu ‘kral yapıcı’ rolünü eliyle tepti, aday çıkarıp kendi taleplerini kabul ettirmeye çalışmalıydı ama bu şekilde etkisizleşti’ yorumlarına yol açtı’’ sözleriyle ifade etti.