Dünya, tarih boyunca sayısız gizem ve mucize barındırmış bir gezegen olarak karşımıza çıkar. Bu gizemlerden biri de elmasların derinliklerden nasıl yüzeye çıktığına dairdir. Bilim insanları, süperkıtaların ayrıldığı dönemlerde “elmas çeşmelerinin” yeryüzüne püskürdüğünü keşfetmişlerdir.
Elmaslar, Dünya’nın kabuğunun derinliklerinde, yaklaşık 150 kilometre aşağıda oluşurlar. Bu değerli taşlar, kimberlit adı verilen volkanik kayaç püskürmeleri ile yüzeye çıkarlar. İşte bu kimberlit patlamaları, elmasların yeryüzü serüveninin temelini oluşturur. Kimberlit, 1870 yılında Güney Afrika’nın Kimberley şehrinde keşfedildi ve elmas oluşumuna ev sahipliği yapan özel bir volkanik kayaç türüdür.
Southampton Üniversitesi’nde Dünya ve iklim bilimi profesörü olan Thomas Gernon’a göre, kimberlitlerin yüzeye çıkma hızı oldukça etkileyicidir. Bu kayaçlar saatte 133 kilometreye kadar çıkabilirler. Hatta bazı kimberlit püskürmeleri, tıpkı ünlü Vezüv Yanardağı gibi, gaz ve toz patlamalarına yol açmış olabilirler. Bu inanılmaz hız, Dünya’nın derinliklerinden yüzeye çıkma serüveninin ne kadar dinamik ve etkileyici olduğunu gösteriyor.
Hakemli bilimsel dergi Nature’da yayımlanan bir araştırma makalesine göre, elmas çeşmeleri özellikle tektonik plakaların yeniden düzenlendiği dönemlerde ortaya çıkmaktadır. Araştırmacılar, bu değerli taşların en çok süperkıtaların ayrıldığı anlarda püskürdüğünü tespit etti. Süperkıtalar, Dünya’nın jeolojik geçmişinde defalarca parçalandı ve birleşti. Bu büyük tektonik olayların yaşandığı dönemlerde elmas çeşmeleri adeta dans ederek yeryüzüne fışkırıyor.
Süperkıta Pangea’nın parçalanması gibi büyük tektonik olaylar, elmas çeşmelerinin en büyük püskürmelerini tetikliyor. Pangea’nın parçalanması gibi olağanüstü olaylar, Dünya’nın yüzeyini yeniden şekillendirirken elmasların da yeryüzüne çıkışını hızlandırıyor. Bugünkü dünyada süperkıta oluşumu söz konusu değil. Bu durum, kara kütlelerinin birbirine yakın veya bağlı olduğu anlamına gelir. Ancak, süperkıtaların parçalanması, günümüzdeki elmas madenciliğinin kökeninde yatmaktadır.
Araştırmalar, son 500 milyon yılda tektonik plakaların ayrıldığı dönemlerde kimberlit patlamalarının en yüksek seviyeye ulaştığını gösteriyor. Kıtaların ayrılmasından sonraki 22 ila 30 yıl içinde, elmas çeşmeleri doruk noktalarını yaşamış. Bu durumun son 1 milyar yılda da geçerli olduğu düşünülse de elimizdeki somut veriler şu an için sadece 500 milyon yılı kapsıyor.