Çamlıyayla ilçesi, Mersin’in ilçelerinden batıda Toroslar, güney ve doğuda Tarsus ilçeleriyle, kuzeyde de Niğde’nin Ulukışla ve Konya’nın Halkapınar ilçeleriyle de komşudur. Çamlıyayla’nın il merkeziyle arasındaki mesafe ise yaklaşık olarak 90 km’dir.
Çamlıyayla İlçesinin yerleşim tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte İlçeye adını veren Namrun Kalesi ile özdeşir. Haçlı ordusunun bu bölgeye geldikleri devirde Çamlıyayla, Selçuklular zamanından başlayarak uzun süre Kilikya Ermeni Krallığının elinde kalmıştır. Namrun Sinyörü olarak tanınan Oşin’ın burada hüküm sürdüğüne dair bilgiler mevcuttur. Oşin 1081 tarihinde askerler ile birlikte Bizans İmparatoru Alexios’un komutanı durumunda iken Bölge Selçuklulara ve daha sonra diğer Müslüman Devletlere geçmiştir.
1854’den sonra başlayan Osmanlı, Memluk savaşları sırasında, Namrun’u Ali Paşa ele geçirmiş, 19. Yüzyılın ikinci yarısından sonra bir nahiye merkezi olarak idari taksimat içerisinde yerini almıştır.
Çamlıyayla, 1991 yılında da Tarsus İlçesinden ayrılarak müstakil ilçe olmuştur.
Çamlıyayla ilçesi Külpet Dağı’nın eteğinde kurulmuş olup, denize olan yüksekliği 1430 m.dir. İlçenin doğusunda ve güneyinde Tarsus, batısında Mersin, kuzeyinde Konya ve Niğde illeri yer almaktadır. İlçe, Mersin’in en eski yaylalarındandır. İlçe’nin yüzölçümü 811 km2 olup iklimi karasal iklim karakterindedir. İlçenin batı, güney ve doğu komşusu Tarsus ilçesi olup kuzey komşusu Konya ili Ayrancı ilçesidir.
Çamlıyayla (Namrun) tarihi ve doğal güzellikleri, yöresel ürünleri, el sanatları, Bolkar dağlarındaki yörük yaşamıyla çok zengin ve müstesna bir ilçemizdir. Özellikle yaz aylarında Adana ve Tarsus yöresinden gelen yaylacılar ile ilçe nüfusu yüz binin üzerine çıkmaktadır.
Çamlıyayla; batı, güney ve doğu taraflarından Tarsus ilçesi ile sınır olup kuzeyinde ise Konya Ayrancı ilçesi ile sınırdaştır. Arazisinin %85’i dağlık ve ormanlıktır. Başlıca akarsuları Yalamık çayı ve Cehennem deresidir.
Çamlıyayla’nın en önemli tarihi kalıntısıdır. İlçenin kuzey yamacında yükselen tepe üzerindeki Namrun Kalesi’nin günümüzdeki yuvarlak burçlu yapısı ortaçağdan kalmadır. Hititler ve Asurlar zamanında “ illibru” olarak bilinen kale, Haçlılar’ın, Anadolu Selçukluları’nın, Kilikya Ermeni Krallığı’nın daha sonra da Karamanoğulları Beyliği ve Osmanlı Devleti’nin yönetimine girmiştir.
Ana Ardıç, Çamlıyayla ilçesinin en yaşlı ve büyük ardıç ağacıdır. Ağaç, zamanla bölgeye adını vermiştir. Çamlıyayla ilçe merkezinin batısında Papazın Bahçesi’nden gidildiği zaman 30 km uzaklıkta, Koz Pınarı mevkiindedir. Çamlıyayla’dan kuzeye doğru yaklaşık 20 km kadar gidildiğinde Bolkar Dağları eteğinde ve Kadıncık vadisinin kuzeyinde Ana Ardıç’a ulaşılır.
Ana Ardıç, bir tarih ve tabiat anıtıdır. Bugün 1107 yaşında, 22 metre boyunda ve 3,5 metre çapında Türkiye’deki ender ağaçlardandır. Malazgirt zaferini yaşamış olan bu ağacımızın bulunduğu yerden Kadıncık vadisinin harika yeşil ve sarp manzarasını izlemek bambaşkadır. Eski yıllarda bu ağacın dalında 50 arı kovanı bulunduğu söylenmektedir. Ağacın çevresini on kişi rahatlıkla çevirdiği halde gövdeyi kapatamamaktadır.
Namrun Kalesi’nden sonra ilçenin ikinci büyük tarihi yapısıdır. İlçenin kuzey doğusunda yer alır.Namrun Kalesi’nin arka kısmında kalan Sinap Kalesi’nin ilçenin çarşı merkezine uzaklığı 5 km mesafede olup, Çayırekinliği’nde mevkiinde yolun kenarındaki levhanın gösterdiği yoldan ayrılarak arabayla kalenin yanına kadar gidilebildiği gibi, kale deresinden patika yollarla yaya olarak da gidilebilir.
Çamlıyayla dağlar, kanyonlar, mağaralar, fosil alanlar, göller, nehirler, ormanlar ve yaban hayatı yönüyle çok zengindir. Ayrıca iğne oyası, bandırması, balı, domatesi, üzümü, narı, hurması, doğal çayları, karsambacı ve sayamayacağımız diğer ürünleriyletamamen naturel bir yaşam sunmaktadır.
Namrun Kalesi, Yalamık ve Cehennem Deresi kanyonları, mağaraları, Fakılar mahallesindeki Papazın Bahçesi, Yörük yaşamı ve kültürü ilçenin başlıca değerleridir. Dağları, ormanları ve kanyonları rafting ve trekking etkinliklerine elverişlidir.
İlçe eknomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Üzüm, Kiraz, erik, domates başta olmak üzere meyve ve sebze yetiştiriciliği, et ve süt hayvancılığı olarak koyun, keçi ve inek yetiştiriciliği, sucuk ve diğer et ürünleri, süt ve süt ürünleri, pekmez, pestil ve cevizli sucuk, ilçe ekonomisine önemli katkıda bulunmaktadır. Ayrıca yaz aylarında Mersin Merkez, Adana, Tarsus’tan gelen yaylacılar ve günübirlik gelenler yayla turizmini oluşturmaktadır. Yayla turizmi ilçenin önemli gelir kaynaklarındandır.
Şehirler Mesafe (km) .
Çamlıyayla – Tarsus 59 (km)
Çamlıyayla – Mersin 85 (km)
Çamlıyayla – Adana 90 (km)