Mersin Yerel Seçimleri: Cılız Propaganda, kötü ekip ve yerel basın

Mersin’de yerel seçim sürecinde cılız propaganda çalışmaları son sürat devam ediyor. Seçim döneminde dikkat çeken bir nokta ise bazı ilçelerdeki favori adayların beklenmedik bir şekilde seçimleri kaybetmesine neden olacak gibi. Bu yazımızda, belediye başkan adaylarının başarısızlığına yol açacak nedenlerin arkasındaki önemli bir etkeni inceleyeceğiz.

Seçimler öncesinde, birçok aday medya ile yakın ilişkiler kurmaya ve halka ulaşmak için basını aktif kullanmaya çalıştı. Fakat bazı adaylar bu konuda oldukça başarısız kaldı. Akdeniz, Toroslar, Yenişehir, Mezitli ve Tarsus’ta birçok aday yerel seçimde sosyal medyada fotoğraf ve video paylaşmakla başarı elde edeceklerini düşündü. Fakat gelinen noktada adayların isimlerini teker teker yazmak yerine toplu bir tespitte bulunmak elzem oldu. Umarız adayların etrafında kümelenen ekipleri bu bilgilerin önemini dikkate alırlar be gereken çalışmalara yönelirler. Çünkü banko, kale sayılacak yerlerin el değiştirmesi yüksek olasılık bulunduruyor.

Seçim kampanyası boyunca birçok adayın ekibi, basınla sağlıklı bir ilişki kurmakta zorlandı. Basın bültenleri gecikmeli veya eksik bilgi içeren şekilde gönderildi, basın mensuplarının sorularına zamanında ve tatmin edici şekilde cevap verilmedi. Bu durum, adaylar ve basın arasında bir güvensizlik ortamı yarattı ve adayların kamuoyundaki algısını olumsuz etkiledi.

Cılız Propaganda Metinleri

Hazırlanan propaganda metinleri, hedef kitleye hitap etmekte ve seçmenleri etkilemekte yeterince başarılı olamadı. Metinlerde kullanılan dil karmaşık ve sıkıcıydı, somut örnekler ve çözüm önerileri eksikti. Bu durum, seçmenlerin adayların vizyonunu ve projelerini anlamasını zorlaştırdı.

Yerel Basına Ayrılan Bütçenin Yanlış Kullanımı veya Bütçe Ayrılmaması

Bazı adayların, yerel basına ayrılan bütçeyi tarafsız ve objektif habercilik yerine, kendi propagandalarını yaymak için kullandıkları iddiaları da seçimlerde belirleyici bir rol oynadı. Bu durum, basın özgürlüğüne ve tarafsızlığa olan güveni zedeledi ve adayların etik açıdan sorgulanmasına neden oldu.

Mersin seçimleri, adayların basınla ilişkilerinin ve propaganda stratejilerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Başarılı olmak için adayların:

• Yerel Basınla açık ve şeffaf bir iletişim kurması
  Hedef kitleye hitap eden, ilgi çekici ve somut içerikli propaganda metinleri hazırlaması
• Yerel basına ayrılan bütçeyi sorumlu ve etik bir şekilde kullanması
• Tarafsız ve objektif haberciliğe saygı göstermesi gerektiği açıktı.

Seçimlerde kaybeden adaylar, bu hatalardan ders çıkararak gelecek seçimlerde daha başarılı bir performans gösterebilir.

Özellikle seçime ve siyaset arenasına yeni giren birçok adayın basına ayrılan bütçesini kötü yönetmesi, seçim kampanyasının sekteye uğramasına ve seçmen nezdinde olumsuz bir imaj oluşmasına neden olmaya devam ediyor.

Peki, bütçe nasıl kötü yönetildi?

1. Hedef kitlesini tanımama: Belediye Başkan adayları, hangi medya organlarının hedef kitlesine hitap ettiğini ve hangi tür içeriğin ilgi çekeceğini yeterince analiz etmedi. Bu nedenle, bütçe sosyal medya platformlarına ve etkisiz reklamlara harcandı.
2. Profesyonel eksikliği: Basın ilişkileri ve medya yönetimi konusunda deneyimli bir ekibe yatırım yapılmadı. Bu durum, basın bültenlerinin zayıf olmasına, yanlış zamanlama yapılmasına ve basınla etkin bir iletişim kurulamamasına neden oldu.
3. Şeffaflık eksikliği: Belediye Başkan Adayının ekibi, yerel basına karşı şeffaf davranmadı ve soruları yanıtlamaktan kaçındı. Bu durum, güvensizliğe yol açtı.
4. Olumsuz haberleri yönetememe: Kampanya boyunca ortaya çıkan olumsuz haberler kriz haline dönüştürüldü ve doğru bir şekilde ele alınmadı. Bu durum, adayın imajını zedeledi ve seçmenlerin güvenini kaybetmesine neden oldu.

Kötü basın yönetimi, seçimlerde adayların en büyük hatalarından biridir. Bütçeyi etkin kullanmak, doğru platformları seçmek, profesyonel bir ekiple çalışmak, şeffaf olmak ve krizleri doğru yönetmek, seçimlerde başarıyı yakalamak için hayati önem taşır.

Peki, adaylar bu konuda ne yapabilir?

Henüz seçime 16 gün kalmışken önlem almaları hayati önemdedir. Adayların ekiplerini yöneterek hedef kitlesini analiz etmeli ve buna göre bir medya planı oluşturmalı.

• Deneyimli bir basın ilişkileri ekibi ile çalışmalı
• Basına karşı şeffaf ve açık olmalı.
• Yerel basına destek vermeli ki destek alabilsin.
• Olumsuz haberleri proaktif bir şekilde yönetmeli.

Seçimler sadece bir gün sürer, ancak seçim kampanyası ve adayın kamuoyundaki imajı uzun vadeli bir çalışmadır. Başarılı olmak için adayların medya ile ilişkilerini ve basın yönetimini stratejik bir şekilde ele alması ve bu konuya gereken önemi vermesi şarttır.

Kaynak: SABRİ BORAK