Diyabet hastasısınız, bir taraftan uzun süreli açlığa nasıl dayanacağınızı düşünüyor bir taraftan da oruç tutmak istiyorsunuz. Bu ikilemi nasıl aşacağınızı merak ediyorsanız bu yazıyı okumanızda fayda var.
Dinimiz var olan bir hastalığın kötüleşmesine neden olabilecekse, hamilelerde veya emziren kadılarda ve ergenlik çağına girmemiş olan çocuklarda orucu zorunlu kılmıyor. Peki diyabet hastaları oruç tutabilir mi?
Diyabet hastalarının kanında çok miktarda bulunan şekerin damar sertliğine neden olması kalbe giden kan miktarını da azaltır. Bu da beraberinde göğüs ağrısı ve kalp krizine neden olabilir. Diyabet hastası olmayan kişilerde yemekten sonra pankreasta üretilen insülin hormonu yeterince hızlı bir şekilde salgılanırken, diyabet hastalarında hızlı insülin salgılaması olmaz. Diyabet hastalığının tedavisinde vücuda çok fazla şeker sokmamak ve pankreası zor durumda bırakmamak gerekir.
Tip 2 diyabeti mevcutsa Ramazan Ayı süresince yakın şeker değerleri takibi önemlidir. Çünkü bu hastalarda kan şekerinin ciddi anlamda düşmesiyle 7,5 kat daha artıyor. Bu kişilerde kan şekerinin fazla yükselmesi, vücudun tehlikeli manada susuz kalması ve derin ven trombozu geçirme ihtimalide söz konusudur. Tip 2 diyabeti olan kişilerde kan şekeri değerleri kontrol altında tutulmalıdır. İnsülin kullanmıyorlar ise, şeker ilaçlarının dozajı ramazan süresi içerisinde yeniden (hekim tarafından) ayarlanarak oruç tutulmasında tıbbi açıdan bir engel yoktur. Tip 1 diyabeti olan hastalarda ise oruç tutmak genelde önerilmiyor.
Kalp problemi olan hastalarda, örneğin kısa bir süre önce stent takılmış, kalp ameliyatı geçirmiş, kalp krizi hadisesi olan kişilerde veya ciddi kalp yetmezliği bulguları mevcutsa ve hastanın tansiyon değerleri kontrol altında değilse, yine oruç tutmak tıbbi açıdan önerilmiyor.
Genel olarak oruç tutulmasında bir mâni görülmeyen hasta gruplarında ve aynı zamanda sağlıklı olan kişiler için Ramazan Ayı süreci için önerilen husular şunlardır: