Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, son günlerde kamuoyunda tartışılan yüksek yapılar ile ilgili basın açıklaması yayınladı. Mezitli’de yüksek yapılaşmaya karşı kent dinamiklerinin bütüncül bir şekilde tepkilerini dile getirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mersin’in hızla büyüdüğüne dikkat çektiğine vurgu yapan Başkan Tarhan, “Mersin, dünya kenti olmaya aday güzel bir kenttir. Hızla büyüme, gelişme ile beraber doğal olarak bazı sancılarda yaşamaktadır. Bir kentte Ticaret Sanayi Odaları, Mühendisler-Mimarlar Odaları, İş İnsanları dernekleri, Kent Konseyleri çok önemlidir. Bu kurumlar merkezi idare ve Belediye ile sac ayağının bir tarafı olmalıdır” dedi.
Başkan Tarhan, şu ifadelere yer verdi: “Bazı genel değerlendirmeler dışında Mezitli’de 1980’den bu yana 43 yıldır plan ve ruhsat yenileme işlemleri devam eden Fatih Mahallesi, Adnan Menderes ve GMK Bulvarları arasında kalan, tapuda 10293 ada, 1 parsel olarak kayıtlı taşınmaza ilişkin Belediyemizce düzenlenen tadilat yapı ruhsatı ile yapımına başlanan zemin + 32 katlı inşaat hakkında son dönemde kamuoyundaki bazı değerlendirme ve tartışmaların üzerinde durmak istiyorum. İnşaatın kat sayısı hakkında bilen, bilmeyen bir iki kişi tarafından ve bir iki basın yayın organında konu hakkında bazı iddia ve ithamlarda bulunulmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; sükûnetle izlemekte olduğumuz birçok iddia, itham ve haddini aşan yalan yanlış, değerlendirmelere konu edilen söz konusu ruhsat düzenleme işlemi, diğer tüm iş ve işlemlerimizde olduğu gibi, tabii olduğu mevzuat ve “dönemi itibari ile yürürlükte bulunan” imar planı koşul ve kararlarına uygun olarak sürdürülmüştür. Proje için düzenlenen imar durum belgesi, yapı ruhsatları, vaziyet planı, mimari projesi, statik hesapları, diğer tüm mühendislik projeleri, jeolojik durumu, emsal hesapları ve kurum görüşlerini içeren dokümanlar titizlikle incelenerek, projeyi hayata geçirmek adına ilgili yasa ve yönetmeliklere uygun olarak onaylanmıştır.
2016 yılında yeni yapı ruhsatı düzenlenerek başlayan zemin + 32 katlı inşaat hakkında son döneme kadar kamuoyunda herhangi bir değerlendirme yapılmamışken, 2022 yılında bu proje için düzenlenen tadilat ruhsatı ile inşaatın yeniden başlatılması sonrasındaki tartışmalar oldukça manidar olup, çok yönlü değerlendirilmelidir.
Sadece bir parsel için düzenlenen yüksek katlı yapı ruhsatı özelinde sürdürülen tartışma ve değerlendirmeler, resmin bütününe bakmaktan yoksun, kentteki yüksek katlı yapılaşma sorununa bütüncül bir bakış ve duruş geliştirmekten mahrum şekilde, noktasal olarak ele alınmaktadır. Bizce konunun ilgili çevrelerce Mersin Kenti bütününde yüksek yapılaşma eğilimi ve talepleri göz önünde bulundurularak bütünlüklü bir yaklaşımla ele alınması gerekir. Son dönem İlçemiz özelinde onaylanan uygulama imar planlarımızda öngördüğümüz mütevazı kat yüksekliği kararları, ilçemizdeki yüksek katlı yapılaşma talepleri karşısındaki duruşumuzu ve yaklaşımımızı net bir şekilde ortaya koymaktadır. Ancak; şu da iyi bilinmektedir ki diğer ilçelere ait imar planlarının onaylanması sürecinde sıkça tanık olduğumuz tartışmalar, bu planlarda öngörülen yüksek katlı yapılaşma kararları, konuya bütünlüklü bir yaklaşımın olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Mersin için Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanması gereken, planlı alanlardaki yapılaşmayı yönlendirecek, yüksek katlı yapılaşma taleplerinin hangi ölçütlere göre karşılanacağını belirlemek üzere hükümler ve koşullar içerecek İmar Yönetmeliğinin bulunmaması büyük bir eksikliktir.
Parsel özelinde sürdürülen tartışmalar ve buna bağlı olarak Belediyemize yönelik iddia ve ithamlar, söz konusu ruhsatın mevzuata, yeni yapı ruhsatı düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan uygulama imar planı karar ve koşullarına uygun olup, olmadığı yönünden değil; sübjektif konular kapsamında ele alınmıştır. Aslında kent halkının gündeminde çok daha önemli yaşamsal sorunlar var iken, bazı çevreler tarafından sürekli gündemde tutulma çabası gözlenen söz konusu yapı inşaatının; kime göre aykırı, kime göre uygun olduğu konusu tartışılmaya açıktır. Batıda Anamur’dan doğuda Tarsus’a kadar sahil kesiminde ve arka planındaki mevcut yapılaşma incelendiğinde, çok farklı kat yüksekliklerine sahip mevcut yapılaşma göz önünde bulundurularak belli bir yapı nizamında bir bütünlük oluşmadığı açıktır. Buna rağmen; konu hakkındaki değerlendirmeler, teknik ve bilimsel çerçevenin dışında, mevzuat ve imar haklarından uzak bir kapsamda sürdürülmüştür. Özellikle; konu hakkında söz söyleme hakkı bulunan kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütü Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin yereldeki yönetici ve temsilcilerinin dahi, konu hakkında birtakım çevrelerce baskı altına alınmaya çalışılması endişe ile izlenmektedir.
Burada tekrar belirtmek gerekir ki; kentte yüksek katlı yapılaşma sorununa yönelik bütünlüklü bir değerlendirme yapmak yerine, sorunun tek bir parsel özelinde düzenlenen yapı ruhsatına indirgenmesinin, kentimiz adına fayda sağlamayacağı düşüncesindeyim.
Tüm bu değerlendirme ve görüşlerimiz saklı kalmak üzere; konunun yerel gündemden çıkartılıp birileri tarafından belirli amaç ile ulusal bir kanalın gündemine taşınması, belki de bazı çevrelerce bu konunun siyasi malzeme yapılmaya çalışılması da anlamlıdır. 1980’den beri zaman zaman yenilenerek, 2016 yılında inşasına başlanmış olmasına rağmen, 2022 yılında verilen tadilat ruhsatı sonrasında tartışılmaya başlanan söz konusu yapı hakkında; Yapı müteahhidi, yapının mimarı ve hak sahipleri ile Mersin kamuoyunda sürdürülen değerlendirmeler adına Belediyemizce başlatılan görüşmeler sonucunda; hak sahipleri adına yapı müteahhidinin yazılı başvurusu doğrultusunda, söz konusu yapıda kat yüksekliğini düşürmek amacıyla proje tadilatı süreci başlatılmıştır” şeklinde konuştu.